1940’ların ilk yarısı… Dünyanın kaderini değiştiren, yaşamları altüst eden ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı İkinci Dünya Savaşı yılları… Her şey yıkılır, insanlık akıl almaz bir hızla yok oluşa doğru sürüklenirken, ikisi de İstanbul Tıp Fakültesinde öğrenci, biri Müslüman diğeri Yahudi iki genç aşka düşerler. Her şey ve herkese inat imkânsız bir aşk filizlenir aralarında. Kızın ailesi Odesa’dan göç etmiştir, erkeğinki ise Balkanlardan. Ve zoraki göçlerin İstanbul’da buluşturduğu iki ailenin dramına eşlik eden bu büyük sevgi, nice sınavlardan geçmek zorunda kalacaktır.
Sevmenin Zamanı bağnazlık ve ırkçılığın yol açtığı yıkımlar ve her şeye rağmen “mutluluğu “inşa etme” gayretlerine dair sıcacık ama sarsıcı bir roman.